wanderer özlü sözler

Our hearts is like a burning candle in cold. You touch outside and feeling icy but you can't touch inside bcz of the light. edit: Türkçesi; Kalplerimiz soğukta yanan mum gibidir. Dışından tutunca soğuk hisseder ama içindeki ışığa dokunamazsın.

(bkz: aynen) (bkz: deli galiba)

(bkz: ne diyor bu değişik )

Roses are red Violets are blue My love for you Always be true

Love and get be fucked or Fuck and get be loved. Çeviri: Seven sikilir, siken sevilir.

tell the lie, i fuck the believers çeviri:at yalanı sikeyim inanı

take the trust, fuck the justice! çeviri: çekerim emaneti, sikerim adaleti!

ı put your vajina. çeviri:senin ben amına koyim.

ünlü düşünür dany nounkeu bunları görse gözleri dolar.

if you have the money in a side, your cock will dance in a pussy çeviri: paran varsa yancıkta sikin oynar amcıkta

You may like speed honey, but there is no reason to be ENGINE. Çeviri: Hızı seviyor olabilirsin şekerim ama MOTOR olmaya ne gerek var.

don't fuck me,ı fuck you. çeviri:sikme beni sikerim seni.

I fucked many girls that more than ur height Boyundan fazla kız siktim

Başlığımın ismi güncellense mi ne :(

Take your mind Aklını alırım.

Do not overtake me, or else I'll crush on you. Çeviri: Geçme beni, ezerim seni.

that's ittttttttttttttttt abdülazizzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz bent down bentttttttttttttttttttttttttttttttttttttt pussyahahahahahahahahahah bentttttttttttttttttttttttttttttt cenk put bentttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt

up ulan unutulmaz o son entiri :(

ulan mrues11 jakdkakkflalf (bkz: up)

mreus11 bugun de hatırlayıp güldüm 😂 (bkz: up)

Bu başlığı o efsane entryden (#202907) sonra kapatmıştım, fakat gelen yoğun istek(!) üzerine tekrardan açıyorum. - if I say that my dick was a cucumber, you come with salt by running. çeviri: sikim hıyar desem, tuzla koşarsın

whqt the fuck is fuck bu ne sikim sik

We have fucked every bird, but just not the stork çeviri: her kuşu siktik bir leylek kaldı

ROSES ARE RED I'M GOING TO BED. HADİ ARV.

take the trust, fuck the justice! benim en sevdiğim budur, hala daha gülüyorum.

the ass should crow, which dont crow need to be fucked. çeviri: göt dediğin ötmeli, ötmeyen götü sikmeli dipnot: bu ciddili bir atasözüdür.

the pear which is good is eaten by bears. çeviri:armudun iyisini ayılar yer.

referee what the fuck? your ass and head are moving seperately! çeviri: hakem noluyor? götün başın ayrı oynuyor.

the man who take the horse, passed the uskudar

now give it back you can't give back all that you've taken now give it back any fault can be given back çeviri: artık geri ver geri veremezsin aldıklarını artık geri ver geri verilmez hiçbir yanılgı

bugün bir arkadaşın şu entryi hatırlatması üzerine başlığıma gelip yeni sözlerle sizleri tekrar aydınlatmak istedim. keep the straw, lumber from mountain çeviri: sakla samanı, dağdan kestim kereste

müridi olduğum felsefedir. zevkle okuyor, özümsüyorum, bu başlık sürekli faal olmalı. take the trust yaptırmayın bana.

günün anlam ve önemine ithafen; there is no court for fucked ass çeviri: sikilmiş götün davası olmaz

bodrum is special to me, i'm special to bodrum (bkz: bodrum bana ben bodruma özelim)

the one who come make you search for the one who left. çeviri: gelen gideni aratır

uzun bir aradan sonra; -underpants cannot hold on accustomed ass. çeviri: alışılmadık götte don durmaz

içeriğinin gayet komik olduğu başlık. hem atasözleri ve deyimleri öğrenirken hem ingilizce bilgilerinizi geliştiriyorsunuz. -under my dick novembergeneral (bkz: sikimden aşağı kasımpaşa)

-the horny dick has no faith or religion. çeviri: kalkmış sikin dini imanı olmaz.

üstat maşallah ingilizcesi ve ve ingiliz düşünürlüğü konusunda kendi tabiri ile 'the best' idi. bir keresinde müridlerini toplamış bir oda da hasbıhal ederken iyi bir iş yapan müridine you motherfucker demişti. biz annesine sövdü zannetmiştik ama üstat hemen açıklamasını yaptı: motherfucker anneye sövmek değil, o kişinin bir anne ile birlikte olabilecek vasıfları olduğunu söyledi. yani baba olabilecek kadar iyi işler yapmıştı. yani motherfucker bir küfür değil bir iltifattır demişti.

either your mouth slips bcz of eating fatty, or you are faster than a bullet. çeviri: ya yağli yedun ağzun kayayi, ya da mermiden hızli goşaysın

i am a dumb, come and pick me up. çeviri: ben bir malım gelin beni alın.

i'm not going to cry that the path is belong to the person who left, my hearth is not a barn that i cannot host every ox. çeviri: yol gidenundur peşunden ağliyamam, yureğum ahır değil ki her oküzi bağliyamam.

love is like a ball that made from glass, it looks beautiful but easily to crash. çeviri: aşk camdan yapılmış bir top gibidir. çok güzel görünür, ama bir o kadar kolay parçalanır.

when i was absent, my wind blows. it is enough for you too. yoklugumda ruzgarim eser. o da size yeter.

my wound neither bleeds nor forms a scab. ceviri:yaram ne kanar ne kabuk bağlar

you cannot learn any language without touching tongues each other. çeviri: dil dile değmeden dil öğrenilmez.

being field - arazi olmak what the fuck are you doing motherfuckerz - ne yarrak yiyonuz anacığını siktiklerim

you fucked the format made it ruin. çeviri: siktin formatı eyledin viran

push me away from the top of the minaret, go downstairs and keep me. çeviri: minareden at beni in aşağı tut beni. edit: for the users who vote minus/eksileyen arkadaşlar için: (#186923)

we thought the donkey was a man, his balls touched our forehead. çeviri: adam sandık eşeği, alnımıza değdi taşağı